26 Eylül 2014 Cuma

Puzzle parçalarına ne ad veriyorsunuz?


Puzzle tutkunu olarak  mutlaka puzzle parçalarına verdiğiniz adlar vardır. Eşinizle veya arkadaşınızla birlikte puzzle birleştirirken parçaları nasıl adlandırıyorsunuz?
Mesela "Bana şuradaki mavi parçayı verir misin?" dediğinizde,"hangi mavi parçayı?" gibi bir soruyla karşılaşırsanız nasıl bir tanımlama yapıyorsunuz? Şişman olanı mı diyorsunuz, yan yatanı mı? Yani parçaları nasıl tanımlıyorsunuz?
Maalesef bu konuda bir “puzzle terimleri sözlüğü” olmadığı için standart isimlere de rastlayamıyoruz. Herkes kendi hayal gücüyle tanımlıyor parçaları.
Özellikle de  birisine puzzle konusunda  yardım ederken parça tanımlaması yapmakta mutlaka zorlanıyorsunuzdur. İşte bu sorunu The Jigsaw Puzzle adlı kitabında ele alan Anne Williams, kendince iki isim bulmuş:
 KOŞAN ADAM ve KAPLUMBAĞA



Kitabında birkaç tane daha terimden bahsetmiş ama  herkesin mutabık olduğu bir listenin ne yazık ki olmadığının da altını çizmiş.
Peki sizler puzzle parçalarına hangi isimleri veriyorsunuz, yorumlarınızı merakla bekliyoruz.

Keyifli puzzle’lamalar…


19 Eylül 2014 Cuma

Puzzle desenli 20 dekorasyon fikrine bayılacaksınız!


Modern dekorasyon trendlerinden birinin de puzzle formları olduğunu biliyor muydunuz?

Özellikle ev dışında yapılan puzzle’lı tasarımlar, evlere oldukça enerjik ve yenilikçi bir hava katıyor. Puzzle desenleri, duvar dekorasyonundan yer halılarına, özel mobilyalardan aksesuarlara ve kumaş baskılarına kadar bir çok konuda tasarımcılara ilham veriyor.

Puzzle’lar modern iç mekan tasarımlarına ve dekorasyonuna enteresan şekiller getiriyor. Muhteşem kesimleriyle yer halıları ve duvar dekorasyonları, özel puzzle şeklindeki sedirler ve sehpalar, duvar aynaları ve ısıtıcılar, puzzle’dan esinlenerek tasarlanmış  fantastik ögelere verebileceğimiz sadece birkaç örnek..
Yerdeki parkeler ve aydınlatma elemanları, şarap şişesi rafları ve yeni yıl topları, dekoratif yastıklar, kesme tahtaları artık modern iç mekan dekorasyonunda önemsenen unsurlar. Boyut, şekil ve renklerdeki tasarım farklılıkları ile bu ev dekorasyon ögeleri, çağdaş iç mekan tasarımcıları için yeni oyun alanı diyebiliriz.

Puzzle parçalarından esinlenen modern ev dışı tasarım örneği



Modern duvar dekorasyon fikirleri, parlak renklerde tasarlanmış ısıtıcı örneği


Çocuklar için oyun odası tasarımlarında da puzzle’lardan esinlenerek harika fikirler çıkıyor ortaya. Ayrıca puzzle’lardan esinlenerek dekore edilen herhangi bir oda  şahane görünüyor. Mesela oturma ve çocuk odalarında  aydınlık ve eğlenceli bir atmosfer oluşuyor, mutfaklara sürpriz şekiller ekleniyor, home-ofis, banyo, giriş gibi aklınıza gelen her mekanda puzzle dekorasyonları ile şaşırtıcı görünümler yakalamak mümkün.

Tasarımcılar, heyecan verici renkli şekillerle orijinal iç mekan dekorasyonları yaratırken puzzle’dan sıkça yararlanıyorlar. Modern iç mekan tasarımlarına kişisel ayrıntılar eklenerek  puzzle’a benzeyen  şekillerle duvar süslemeleri yapılabiliyor. İç dekorasyonda samimi bir hava yaratmak için kullanılan el yapımı puflar ve sedirler, renkli dekoratif yastıklar ve değişik el yapımı objele, puzzle’a benzeyen şekillerde tasarlanarak evlere muhteşem farklılıklar kazandırılıyor.

Modern yer döşemesi fikirleri, puzzle şeklinde parkeler

Puzzle parçaları şeklinde kesilmiş modern bir halı örneği

Puzzle parçaları gibi geçmeli modüler mobilya dizaynı


İnanılmaz tavan dizaynları ve  duvar boyama fikirleri, modern iç tasarımlara puzzle parçalarının heyecanını getiriyor ve dekorasyon daha eğlenceli bir hal alıyor. Banyolar, mutfaklar, çocuk odaları veya evin herhangi bir duvarını puzzle parçaları şeklinde boyamak, duvar tasarımına fantastik bir özellik katmanın en zarif ve en şık yolu olarak ön plana çıkıyor.

Puzzle şeklindeki eşyalar ve aksesuarlar, duvar ısıtıcıları ve dekoratif kumaş baskıları, çok farklı, modern ve şık görünümleriyle, sıra dışı form ve zıt renk kombinasyonlarıyla kolayca ve hızla modern iç dekorasyon tasarımlarına dönüşebiliyorlar.

Puzzle parçaları şeklinde rengarenk dekoratif yastıklar, yaratıcı iç mekan dekorasyon fikirleri

Cesur ve şık bir duvar tasarımı, tam da puzzlesever'lerin odalarına yakışır cinsten!

Puzzle formundaki şık puflar

Puzzleseverlerin masalarına şık bir hediye fikri

Yılbaşı süslemelerinde puzzle farklılığı

Modern görünümde bir oda

modüler sehpalar

Şarap rafı fikri, yine puzzle formunda

Mutfak dekorasyonunda puzzle esintileri

Bu masa başka masa!

Çocuk odaları için yaratıcı dekorasyon fikirleri

Puzzle parçalarından aynalarla duvarlara  modern bir dokunuş!

Cesur bir aydınlatma ünitesi, hem de paravan özellikli!

Özgün ve şık bir tasarım, yine puzzle şekillerinde

Bir puzzlesever olarak siz de evinizin dekorasyonunda puzzle formları kullanmayı düşünebilirsiniz. En çok hangilerini beğendiniz, yorumlarınızı bekliyoruz. 


Keyifli puzzle’lamalar…

KAYNAK: http://www.lushome.com/20-puzzle-inspired-house-exterior-interior-design-ideas/96427



12 Eylül 2014 Cuma

PUZZLE DÜNYASINDA KELEBEK ETKİSİ

Önce bir puzzle ile başlarsınız, sonra bir tane daha alırsınız, sonra bir tane daha derken öyle bir noktaya gelirsiniz ki puzzle görsellerinin çoğuna göz aşinalığı yaşamaya başlarsınız. En çok satılan puzzle’lar sizin de ilginizi çeker, en yeni görselleri takibe alırsınız. Kendiniz gibi puzzlesever dostlar edinir, puzzle ile ilgili yazılan çizilen ne varsa okurken bulursunuz kendinizi. İşin doğası böyledir çünkü. Her iş gibi her uğraşın da kendi dünyası ve az da olsa kendi magazin haberleri vardır.
Neden bu girizgahı yaptık, çünkü puzzle ile ilgilenen çoğu kişi gibi sizin de mutlaka Ali Eminoğlu’nun meşhur Kelebek Etkisi görselini gördüğünüzü, merak ettiğinizi, puzzle’ını birleştirdiğinizi veya çoktan duvarınızı süslediğini tahmin ettiğimiz için!  
Gelin bu ünlü puzzle’ın ünlü görseline bir kez daha yakından bakalım birlikte:

Ali Eminoğlu-Kelebek Etkisi
Tablonun yatay  durduğu  bu haline baktığımızda ilk gözümüze çarpan şey, güzel bir kelebek.
Resme biraz daha yakından bakınca, kelebeğin sol kanadında bir kelebek gibi dans etmekte olan, uçuşan kıyafetler içindeki bir kadını, sağ kanadında ise bu kadının çok da net olmayan yansımasını görüyoruz. İki kelebek kanadının ortasında Kız Kulesi yer almış. Sarılı, turunculu, kızıllı ışıklar içindeki Kız Kulesi muhtemelen güneşin batışını yansıtıyor. Sanki Kız Kulesi’nden yansıyan ışıklar kelebeği de etkisi altına almış gibi. Bu resme bakarken fonda şahane bir müzik hayal ediyor insan, kemanlar ve piyano bir arada...

Büyüyü bozmadan şimdi de yan çevirip dikey konumda tekrar bakalım resme. Balerin, resmin üstünde adeta havalanmış gibi dansına devam ediyor, solda bu sefer Kız Kulesi yerine İstanbul’un meşhur siluetlerinden  bir cami yer alıyor, altta ise yine balerinin yansıması!


Kelebek Etkisi-dikey görünüm


Bu etkileyici puzzle’ı isterseniz yatay olarak Kız Kulesi ile, isterseniz dikey olarak Cami yansıması ile duvarınıza asabilirsiniz bittikten sonra. Belki birleştirirken arka fon için biraz zorlanabilirsiniz ama değmez mi sizce de!

 Bu iki farklı görüntüyü özellikle kullanarak, acaba ressam Kelebek Etkisi teorisine vurgu mu yapmış ne dersiniz?
Nedir Kelebek Etkisi?                        
Bazı bilimsel teori ve hatta formüllerin güzel hikayeleri vardır. Arşimet’in hamamda iken suyun kaldırma kuvvetini bulması, Newton’un başına elma düşmesi ile yerçekimi kuvvetini bulması gibi. Kelebek Etkisi teorisinin de çok eski olmayan ve de etkileyici bir hikayesi var.
Amerikalı matematikçi ve meteorolog Edward Norton Lorenz, bir hava tahmin modeli üzerinde çalışırken yanlışlıkla uzun bir sayı dizisini siler. Sildiği sayılar XXX,XXX şeklinde virgülden sonra 3 hane daha içermektedir. Olay 1963 yılında geçtiği için bu yanlışı düzeltecek süper hızlı bilgisayarlar yoktur maalesef! Edward, hesaplamayı bütün detaylarıyla yeniden yapmaya  galiba üşenir ve muhtemelen “Ne olacak canım, virgülden sonrasını yazmayıveririm” diye düşünerek hesaplamayı orijinal 6 basamaklı sayılar yerine 3 basamaklı sayılarla tamamlar. Böyle yaptığı takdirde 1/10’luk küçük bir sapmayla sonuca ulaşacağını düşünmüştür başlangıçta ama sonucun tahminlerinden çok farklı çıktığını görünce çok şaşırır. Bir bilim insanına yakışır tavırla hemen olayı teorize eder:
“Küçük etkiler, çok büyük ve önceden tahmin edilmesi mümkün olmayan sonuçlara sebebiyet verebilir” der.
 Geliştirdiği teori, fizikte, ekonomide, felsefede, mühendislik biliminde, meteoroloji, biyoloji gibi bir çok alanda kullanılabilecek olan bir konudur ve adı KAOS TEORİSİ’dir. Yaşadığı deneyimi şöyle detaylandırır Edward:
“Bir sistemin başlangıç anındaki veriler üzerindeki en küçük değişiklik bile inanılmaz büyüklükte sonuçlar doğurabilir
 Bu değişikliklerin etkisinin öngörülemeyeceğini ve dev bir “kaos” ortamının oluşabileceğinin altını çizmiştir teorisinde. Verdiği örnek o kadar etkileyicidir ki teorinin adını unutturup akıllarda KELEBEK ETKİSİ olarak kalmasını sağlamıştır, işte o meşhur örnek şudur:
''Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir.“           
Bu teorinin ışığında gelin hayatın akışını düşünelim; aldığımız en küçük kararlar bile bir çok şeyi nasıl da değiştiriyor farkında mıyız? Kimilerinin farkında oluyoruz, kimileri ise gözümüze bile çarpmıyor! Sadece kendimiz değil, çevremizin bize etkilerini de düşündüğümüzde teori kafamızda nasıl da netlik kazanıyor değil mi? 
Siz şu anda bu yazıyı okuduğunuz için kim bilir hayatınızda neler değişecek mesela, şu anda bilemiyorsunuz ve belki hiç fark etmeyeceksiniz! Ressam Ali Eminoğlu da bu teoriye dikkat çekmek istemiş, kelebeği farklı seçeneklerle resmetmekle kalmayıp, eserin adını da direkt KELEBEK ETKİSİ koymuş, güzel de olmuş..

KİMDİR ALİ EMİNOĞLU?
1965 yılında Azerbaycan’da doğmuş, Bakü’de güzel sanatlar eğitimi almış, Japonya ve Amerika da dahil olmak üzere pek çok ülkede eserlerini sergilemiş, günümüzün yaşayan ressamlarındandır kendisi. 1998 yılında İstanbul’a yerleşen sanatçının yağlı boya tablolarında özellikle at ve kadın figürleri olmak üzere insan ve hayvan temaları ön plana çıkar. Somut kavramları soyutlaştırarak ve renk uyumuna çok önem vererek kimi zaman lekeli darbeler şeklinde oluşturduğu eserlerinden uyarlanan puzzle’lara buradan ulaşabilirsiniz.

Umarız bu kısa yazı ile hayatınızda bir kelebek dokunuşu oluşturabilmişizdir diyor ve her zamanki dileğimizle aranızdan bu günlük de ayrılıyoruz:

Keyifli puzzle’lamalar…


9 Eylül 2014 Salı

Puzzle parçaları dağıntı değildir!

Kabul etmek lazım puzzle birleştirmek, biraz yer kaplayan bir hobi. Yeterince büyük bir eviniz varsa belki de sırf puzzle’larınız için ayırdığınız bir masanız, hatta  çalışma/hobi odanız vardır ve kendinizi bu anlamda şanslı hissedebilirsiniz. Üstüne üstlük, evinizde kalabalık yoksa, dört ayaklı ve yaramaz dostlarınızla birlikte de yaşamıyorsanız, sizin için hiç sorun yok; canınız istediği zaman puzzle odanıza ya da masanıza gidip dilediğiniz gibi vakit geçirebilirsiniz.

görsel, web'den alıntıdır.


Peki ya tam tersi durum söz konusu ise ne olacak?  

Yani evinizde değil özel hobi/çalışma odası, puzzle  birleştirmek için ekstra bir masa veya sehpanız bile yoksa veya küçük çocuğunuz varsa veya çok sevdiğiniz kedinizle birlikte yaşıyorsanız puzzle hobinizden vaz mı geçeceksiniz?


Elbette hayır, çok pratik puzzle yardımcı malzemeleri sayesinde puzzle’ınızın yer kaplamasını önleyebilirsiniz.

Bunlardan en önemlisinin puzzle halısı olduğunu size daha önce buradaki yazımızda anlatmıştık. Bugün de puzzle ayrıştırma kutusunu sizlerle tanıştırmak istiyoruz.


Puzzle Ayrıştırma Kutusu

Ünlü puzzle markası Ravensburger imzalı bu puzzle ayrıştırma kutusunun küçük olduğuna bakmayın, boyutuyla tezat teşkil edecek işlevselliğe sahip kendisi! 

Öncelikle puzzle hobinizle uğraşırken sizi ve çevrenizi rahatsız edebilecek dağıntıları (!) ortadan kaldırmaya birebir pratik bir çözüm olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Siz puzzle ile uğraşırken fazlalıklardan hoşlanmayan titiz anneniz ya da eşiniz artık size laf söyleyemeyecek! Aniden baskın yapan çocuklu misafirleriniz kapıda ayakkabılarını çıkarırken, siz puzzle’ınızın yaptığınız kadarını halısı ile ortadan şip şak kaldırıp, kalan ayrılmış parçaları da karıştırmadan  puzzle ayrıştırma kutusu ile  yaramaz misafir çocuklarının kapsama alanından derhal uzaklaştırabileceksiniz! Yarım kalan puzzle'ınız, temizlik için gelen yardımcınızın "dağıntıları tıkıştırma" gazabına uğramayacak!

Yani bu kutu sayesinde puzzle’larınızın güvende olduğunu bileceksiniz. Hiçbir meraklı çocuk ya da temizlik hastası ikinci şahıs onlara zarar veremeyecek! Bir puzzle tutkunu olarak bu rahatlığın aynı zamanda ne büyük özgürlük olduğunu gayet iyi anladığınızı biliyoruz.

 6 farklı tepsisi sayesinde renklerine ve şekillerine göre ayırdığınız parçalarınızın asla karışmayacak ve de kaybolmayacak olması ise puzzle ayrıştırma kutusunun size sağladığı “bonus” olacak.  Dilerseniz bu tepsileri birbirine bağlayarak işinizi daha da kolay hale getirebileceksiniz. Tepsileri ister üst üste yığın ister yan yana yerleştirin, tamamen size kalmış.


Her bir tepsinin yaklaşık 20*20*2 cm. olduğunu düşünürseniz, bu kutunun ne kadar pratik olduğunu gözünüzde daha iyi canlandırabilirsiniz. Artık bu ayrıştırma kutusu ile siz nereye, puzzle’ınız da tabii ki sizinle birlikte oraya! İster tatile, isterseniz işyerinize (patron kızarsa biz karışmayız!), isterseniz arkadaş toplantısında eğlencelik olsun diye gezmeye…

Peki kaç parçaya kadar? 300-1000 parça arası puzzle’larınız için rahatlıkla kullanabilirsiniz merak etmeyin.

Bu kadar anlattık, fiyatını merak ediyorsanız, sizi buradan mağazamıza alalım.


Keyifli puzzle’lamalar…




5 Eylül 2014 Cuma

Puzzle hakkında eğlenceli bilgiler

Takip edenleriniz biliyordur,siz puzzleseverler için yabancı kaynakları  sürekli tarıyoruz ve karşımıza çıkan enteresan bilgileri sizlerle paylaşıyoruz. Bugünkü yazımızda da puzzle ile ilgili hem eğlenceli hem de faydalı 14 tane bilgiye yer vereceğiz. Yazı bitiminde bu maddeler içinde en çok hangisinin ilginizi çektiğini yorum olarak yazarsanız, blogumuz şenlenir, biz de mutlu oluruz.

Haydi o halde başlayalım bakalım neymiş puzzle hakkındaki okunası gerçekler…




1-     Modern puzzle’ların içinde en pahalı olanlarının malzemesinin ahşap olduğunu çoğunuz mutlaka biliyorsunuzdur, biz yine de hatırlatalım.

2-     El yapımı ahşap puzzle’ların üretimi sırasında çok yetenekli bir usta saatte 100 parça kesebilirmiş ama bu işin normali saatte 25-50 parçanın kesilmesiymiş.

3-     Bir puzzle’ı birleştirmenin en kolay yolunun başlamadan önce parçaları renklerine göre gruplandırmak olduğunu söylememize gerek yok aslında ama, olur da puzzle’a yeni başlayan biri bu yazıyı okur ve faydalanır diye biz yine de yazmak istedik. Gerçek puzzle uzmanlarının hep ayakta çalıştıklarını, çünkü otururken ayaklarına kramp girmesinin onların tarzı olduğunu da ekleyelim yeri gelmişken. Biz de söyleyenin yalancısıyız.

4-     1000 parçalık bir puzzle için düz kenarları diğerlerinden ayırma işi yaklaşık 30 dakikanızı alır diyor okuduğumuz kaynak.** Bütün parçaları kabaca renklerine göre sınıflandırmanız için de bu zamanın yaklaşık 2 katına ihtiyacınız olacaktır diye de eklemişler. İçinizde daha kısa sürede bu işleri bitirenler mutlaka vardır, yorumlarınızı merakla bekliyoruz doğrusu.

5-     İşte en enteresan bilgi bu maddede!



Kulağa ilk etapta mantıksız gelse de, 1000 parçalık bir puzzle’ı birleştirmek için gereken zaman, 500 parçalık bir puzzle için gereken zamanın 4 katıdır. Çünkü puzzle parça sayısı iki katına çıktığında, zorluk derecesi dörde katlanmaktadır. 4000 parçalık bir puzzle’a başlamadan önce, 500 parçalık puzzle’ı birleştirmeye harcadığınız zamanın 64 katı fazla zaman ayırmanız gerektiğini unutmayın!

6-     Bir süreliğine popülerliğini kaybeden puzzle birleştirme hobisi, günümüzde hızla yaygınlaşmaya devam ediyor. Bunun nedenlerinden birinin daha iyi  teknikler ile daha kaliteli puzzle’lar üretilmeye başlanması olduğunu söyleyebiliriz. Bu sayede her an karşımıza çıkan bilgisayar oyunlarına da keyifli bir mola vermiş oluyoruz.

7-     Laser ve su jeti teknolojileri sayesinde maliyetleri düşürülüp fiyatı daha makul seviyelere inen ahşap puzzle meraklılarının sayısı da giderek artıyor.

8-     Her geçen gün, çözülmesi çok daha zor olan puzzle’lar geliştiriliyor. Mesela yenilikler içinde “Sahte  Köşe” ( Bir puzzle’ın ortasında sahte köşe parçası) ve “Renkli sıra kesimi”  (Farklı renkler arasındaki ayrım hattı boyunca kesilmiş parça – bir yeşil parça bir mavi parçaya eklenebilir ve komşu parçanın rengi hakkında ipucu vermez.)

9-       1989 yılında  ahşap puzzle markası Stave, çözümü olmayan bir puzzle’ı piyasaya çıkarmış. Bunu bilmeyen bir çok puzzlesever, öfke içinde bu puzzle’ı tamamlamaya uğraşmış.

10-  Şimdiye kadar tek bir puzzle üzerinde 209.250 parça ile en büyük birleştirme, Taiwan’daki Formosa Regent Hotel’de gerçekleşmiş.

11-  Ahşap puzzle için son geliştirilen su jeti teknolojisinde bir inç (2,54 cm) için 20 tondan fazla su gerekiyormuş ve sonuç su içinde ses hızında iki kez seyahat etmek gibiymiş!

12-  İlk puzzle, neredeyse iki buçuk yüzyıl önce bulunmuş.

13- 19.yüzyılın sonlarına doğru ortalama bir ahşap puzzle’ın maliyeti  ₤ 1’den fazlaymış ki bu fiyat, birçok insanın haftalık kazancından daha çokmuş.

14- Günümüzde 500 parçalık bir karton puzzle, kaşla göz arasında üretilebiliyor olmasına rağmen, ahşap olduğu zaman bir ustanın  yaklaşık 4,5 haftalık zamanını almaktaymış.

Bizden bugünlük de bu kadar, şimdi söz sırası sizde. En çok hangi madde ilginizi çekti, bize yazın. Yorumlarınızı merakla bekliyoruz.

Keyifli puzzle'lamalar.

**KAYNAK: http://www.jigthings.com/fascinating-facts-about-jigsaws/
UYARLAMA ÇEVİRİ: www.puzzlegaleri.com




3 Eylül 2014 Çarşamba

Birinci blog çekilişimiz sonuçlandı!

Merhaba sevgili puzzle dostları,

Blogumuzda yaptığımız ilk çekilişimize katılımınızdan dolayı öncelikle  hepinize teşekkür ediyoruz.

 İşte o heyecanlı an geldi çattı!

 Çekilişimizi daha önce de belirttiğimiz gibi Wmaraci/Cekilisaraci ile yaptık. Önce bütün yorumları teker teker kontrol ederek bir excel tablosuna bütün katılımcıların adını yazdık, sonrasında da bu listeyi aşağıda gördüğünüz gibi ilgili web sayfasına kopyaladık.



“Çekilişi yap” dediğimizde program  seçimini yaptı ve bizden hediye puzzle+ puzzle koruyucu kazanan şanslı takipçimiz belli oldu.



Şüheda Hanım’ı şansından dolayı tebrik ediyoruz, Google + paylaşımı ile bizden hediyeyi kazandı. 
Kendisine mail de attık, adresini bize gönderince hediyemizi hemen kargolayacağız.

Kazanamayanlar üzülmesin, blog çekilişlerimiz devam edecek, yeter ki bizi izlemeye devam edin.

Keyifli puzzle’lamalar...


28 Ağustos 2014 Perşembe

Mutluluğun Resmi'ni Dianne Dengel mi Yoksa Abidin Dino mu yaptı?

Bazıları “Mutluluğun Resmi” diyor, bazıları “Happiness” diyor, bazıları da “Home Sweet Home”  olarak adlandırıyor. Siz hangi ismi beğendiyseniz onu seçin fark etmez, sadece şunu bilin yeter:

Bu resim, Abidin Dino’ya ait değil!


happiness
Home Sweet Home

Hikaye kısaca şöyle:

Ünlü şair Nazım “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?”  dizesiyle başlayan ünlü şiirini Moskova’da sürgündeyken yazar. Belki mutluluğun resminin tuvallere sığmayacağını düşündüğü için, belki bu kavramı tek bir kareye sıkıştırıp kalmak istemediği için, nedenini bilemeyiz elbet ama  Abidin Dino  cevap olarak  mutluluğu sözcüklerle anlatma yolunu seçer:

“…Mavi gözlerinde yanıp tutuşan hasretle kucaklayabilseydim seninle, bir daha. Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi Bağrımıza bassaydık seni Nazım, Yapardım mutluluğun resmin…” 

Der, hatta şiirinin sonu da şöyle biter:

“…İşte o zaman Nazım, Yapardım mutluluğun resmini Buna da ne tuval yeterdi; ne boya... “

Hikaye budur özetle, ama ne yazık ki internetin azizliği tam da burada devreye girer. “Abidin Dino Mutluluğun resmi” diye arama yaptığınızda maalesef bir çok sitede Dianne Dengel’in resmiyle karşılaşırsınız, oysa bu sonuç,  sadece internetteki bilgi kirliliğine verilebilecek güzel bir örnektir…

Hikayenin doğrusunu özetlediğimize göre bu güzel resme ve yaratıcısı Dianne Dengel’e geri dönelim isterseniz. 

Sevginin en büyük mutluluk kaynağı olduğunu betimleyen ve görenlerin içini ısıtan bu tablonun yaratıcısını anlatmak istiyoruz  kısaca sizlere.  Çatısı aktığı için yatağın üzerinin yağmur sularından şemsiye ile korunduğu ve gazete kağıdından perdesi olan bir odada, ayağı koptuğu için bir tahta parçasıyla dengelenen karyolada, altı çocuk, bir köpek ve bir kedinin aynı yatakta, aynı yamalı yorganın altında sevgiyle ve gülümseyerek uyuduğu bu sevimli tablo, nasıl bir yürekten süzülerek resmedilmiştir?

Her ne olursa olsun yaşamanın ne kadar güzel olduğunu hissettiren, gülümsemenin insanları nasıl güzel kıldığını gösteren, göstermekle kalmayıp duyumsatan bu güzel yürek kimdir? Nasıl bir öyküsü vardır?

Hikayenin kalanını okuduğunuzda, hem azmine hayran olacak, hem de Dianne’yi daha çok seveceksiniz.

Çayınızı tazeleyin, anlatacaklarımız daha yeni başlıyor.

Dianne, 1939 yılında Amerika’nın New York eyaletine bağlı Rochester’de doğmuş, şehrin Chili adındaki kenar mahallesinde babasının ahşap artıklarından yaptığı gecekondu diyebileceğimiz evde geçirmiştir bütün hayatını. Duyunca her ne kadar inanamasak da Dianne’nin annesi Mildred, yaşadıkları ortamla tezat oluşturan bir bilinçle kızının  resim yeteneğini, O daha 3 yaşındayken, yani çok erken keşfetmiş ve bu konuda O’na  hep destek olmuştur. Mildred’e hayran olmamak elde değil, düşünsenize çalıştığı mağazadan gömlek kartonlarını eve getirip kızının bu kartonlara resim yapmasını sağlarmış! Daha küçücük bir çocukken Dianne, bu kartonlara resimler yapmasaydı, biz muhtemelen O’nun pozitif duygular taşıyan güzel çalışmalarını göremeyecektik! Hayat  hikayesinin sadece bu kısmı bile sizce de yeterince örnek alınası değil mi?

Ailesi fakir olduğu için, Dianne’ye boya, fırça ve tuval alacak paraları yokmuş doğal olarak. Resim konusunda ilerledikçe yağlı boya tüpleri için para biriktiriyormuş bir şekilde ama fırça almaya parası yine de yetmiyormuş. Dianne pes etmemiş, zaman içinde sanat dünyasında ayırt edici özelliği haline gelecek olan bir tarz geliştirmiş bu yoksunluk içinde. Evet, parmaklarıyla boyayı sürüyor, bir parça kağıt yardımıyla da boyayı yayıyormuş!

 İşte size ikinci hayat dersi..  Azmin yoksunlukla mücadelesinden çıkan yaratıcılık örneği!

Dianne, 1940’ların dergi kapaklarından sanatsal olarak etkilenmiş, yaşamında manzaralardan çok insan etkileşimleri ilgisini çekmiş hep. Bu yüzden “insan ressamı” da diyebiliriz kendisine.

Henüz 18 yaşındayken teklif edilen  üniversite bursunu reddetmiş ve tanesi 1.5 $’dan  renkli kalemlerle portre çizmeyi tercih etmiş. O zamanlar kiraların 40 $ civarında olduğu düşünülürse bu paranın O’nun için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz.

Çalışmaya öyle bir vermiş ki kendini, ne evlenmeye ne de aile kurmaya vakit ayıramamış. Sanatsal mutlulukların peşine düşmüş diyebiliriz.  Sürekli seyahat halindeymiş. Yollardayken iş alıyor ve çalışmalarını da her seferinde değişik şehirlerde sergiliyormuş.

Çeşitli şehirlerde kendisini hayretle izleyen seyircilere yeteneğini sergilerken annesi hep kendisine eşlik etmiş. O zamanları anımsarken internet sitesinde şöyle söylüyor:

“Bu gösteriler her zaman çok güzel olmuyordu, bazen annem ve ben eve aç gidiyorduk.”

Böyle durumlarda annesi O’na üzülmemesi gerektiğini söyler ve “Asla vaz geçme!” dermiş. Annesi Mildred, Dianne’nin yarattığı “bebekleri” çok sever ve alıcısı çıktığında her birini öperek onlarla vedalaşırmış.

1984 yılında Dianne 45 yaşındayken şöhret olma yolunda önemli bir fırsat çıkmış karşısına. 1968’den 2001 yılına kadar PBS televizyonunda “Mr. Rogers Neighborhood” adında çok sevilen bir tv şovunun yapımcısı olan Mr. Roger, babasının eşyalarının önünden geçerken tesadüfen Dianne’nin çizdiği portreyi görmüş. Fred bu portreyi çok beğenmiş ve Dianne’lerin yaşadığı semte bir yetenek avcısı göndermiş, O'nun aracılığı ile Dianne’den kendi portresini yapmasını istemiş. Dianne kendisine yapılan bu teklifi kabul ettiğinde en çok sevinenlerden biri de evlerine gelen yetenek avcısıymış, çünkü çok etkilenmiş gördüklerinden. Derken derken televizyon ekibi Dianne’nin küçük evine gelmiş, iki gün boyunca çekim yapmışlar. Bu arada Dianne de portrenin yarısını tamamlamış ve Mr. Roger bir başka portre daha istemiş.

Roger’in Dianne hakkında çektiği iki bölümlük şov, PBS televizyonunda yıllarca gösterilmiş, hala da zaman zaman gösterilmeye devam ediyormuş. İşte bu sayede ünlü olmuş Dianne, neredeyse masal gibi bir hikayesi var.

Dianne, sanat hayatı boyunca sadece resim yapmamış. Kumaştan bebekler yapıp boyamış, çalışmalarını çeşitli gösterilerde sergilemiş, Sun’s Out Inc. adındaki şirket tarafından bazı resimleri puzzle’a dönüştürülmüş. “Home Sweet Home” diye adlandırdığı, anlattığımız bu ünlü resminin puzzle’ınınTürkiye’de çok satıldığını kendi web sitesinde de özellikle belirtmişler. Nazım’ın şiirinin bu başarıda katkısı büyük olmuştur mutlaka. Düşünsenize; farklı kıtalarda yaratılmış bir şiir ve bir resim, puzzle’da buluşarak nasıl bir tesadüfle bütünleşip bizlerin yüreklerine dokunabiliyor! Sanatın gücüne sırf bu nedenle bile saygı duymalı herkes…

Dianne’nin çizdiği resimlerdeki insanlar hep basit ve huzurlu görünürler. Dianne de diğer sanatçılar gibi hem sanat hayatında hem de özel hayatında inişler çıkışlar yaşamıştır mutlaka. Ama O’nu diğer insanlardan ayıran belirgin özellik, hayattaki küçük nimetlere hep şükran duymasıdır. O’nu değerli kılan diğer özelliği ise sanata olan tutkusudur.

15 Mayıs 2012’de aramızdan ayrılsa da, eserleriyle daha uzun yıllar yüzümüzü güldürmeye devam edecektir Dianne.

Not: Dianne'nin güzel resimlerinden üretilen puzzle'lara buradan bakabilirsiniz.

KAYNAK:  http://www.diannedengel.com/dianne_dengel_about.html