21 Ağustos 2014 Perşembe

Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu ve puzzle'ı

Puzzle birleştirme hobisi farkında olmadan sanat merakımızı ve bilgimizi de geliştiriyor. Nasıl mı? Puzzle’nı birleştirdiğimiz görsellerin hikâyelerini merak ediyoruz. Çoğunlukla seçtiğimiz görsel ile ilgili yazılanları kısaca okumaya çalışıyoruz. En azından puzzle’ını birleştirdiğimiz tablo kimin eseriymiş, tabloda  ne anlatılıyormuş gibi özet  bilgiler alıyoruz. Her yeni tablo ile ilgili öğrendiklerimiz  ise  ufkumuzu genişletiyor. Özellikle söz konusu puzzle müze koleksiyonlarından olunca.

Bu anlamda Puzzle Galeri olarak biz de blogumuz aracılığıyla üzerimize düşen bilgilendirme görevlerini elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışıyoruz. Bugün de en ilgi çeken puzzle görsellerinden Kaplumbağa Terbiyecisi’nden kısaca söz edeceğiz.

Malumunuz bu tablo, Osman Hamdi Bey tarafından yaratılmış bir eserdir. Tablonun bu kadar ünlü olacağını hissettiğinden midir bilemeyiz ama Osman Hamdi Bey bu tablodan iki tane yapmış. İlki 1906 yılında, ikincisi ise bir yıl sonra 1907 yılında tamamlanmış. Bu iki resmin ana temaları aynı fakat detaylarda farklılıklar var. Resimler arasındaki farkları burada sıralamak istemiyoruz, buyurun iki resmin arasındaki farkları sizler bulun, biraz eğlence olsun diyelim ve  anlatmaya devam edelim:




Bu resimde anlatılmak istenen nedir?

Böyle bir soru ile karşılaşınca sakın kendinizi sınavda gibi hissetmeyin. Sadece dediğimiz gibi biraz beyin jimnastiği yapalım, biraz da resmin nasıl yorumlandığını öğrenelim, yani hoşça vakit geçirelim; amacımız sadece bu...
Özetle  söylemek gerekirse, sanatçımız 1842-1910 yılları  arasında yaşamış, 12 yıl Paris’te kalıp hukuk eğitimi almış, resim konusunda o yıllarda kendini geliştirmiş, arkeolog, ressam, müzeci, hatta Kadıköy’ün ilk şehremini ( belediye başkanı)dir. Yani karşımızdaki sanatçının sadece ressam değil, aynı zamanda entelektüel bir kişilik olduğunun altını çizmekte yarar var. (Osman Hamdi Bey hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, buradaki detaylı yazımızı okuyabilirsiniz.)

Şimdi gelelim resmin yorumlarına:
Baktığımızda ne görüyoruz? Sakallı bir adam, gösterişsiz ve hatta bakımsız bir odada elinde ney olduğu halde ayakta duruyor. Kırmızı uzun bir giysi giymiş, yerde de yaprakları yemekle meşgul olan kaplumbağalar var.

Şimdi bundan ne anlamalıyız?

Bazı yorumcular, Paris’ten döndükten sonra Osmanlı’nın üst düzey bir çok memuriyet görevlerini üstlenen sanatçının burada  kendisini resmettiğini söylüyorlar. Onlara göre bu resimde sanatçı, emrindeki astlarını eğitmeye çalışan aydın kişinin işinin ne kadar zor olduğunu anlatmak istemiştir.

 “Neden kedi ya da civciv ya da herhangi bir hayvan değil de kaplumbağa imgesini kullanmış?” sorusuna ise şöyle bir açıklama yapıyorlar:

 Lale Devri’nde akşam eğlenceleri sırasında kaplumbağaların sırtına mumlar dikilir, hayvancağızların öylece gezmelerine izin verilirmiş, böylece estetik bir görüntü çıkarmış ortaya. İnanması güç geliyor ama bu kaplumbağalar, Kapıkulu Askerleri sınıfına dahilmiş ve devletin kadrolu personeli gibi bakılıp korunurlarmış.  Diyorlar ki Osman Hamdi Bey, tabloyu yaparken  bu ritüelden esinlenmiş. Belki de kaplumbağaların yavaşlıkları ve etraflarını az aydınlatmalarını devletin hantallığına benzetmiş olabilir veya  eğitimin zorluğunu da kastetmiş olabilir. Ne düşündüğünü bilemeyiz elbette.

Başka bir yorum da şöyle:
Sabır gerektiren kaplumbağa eğitimi için resimdeki kırmızılı adam, ney ve nakkare kullanmayı düşünmektedir. Resimdeki kırmızılı adamın Osman Hamdi Bey’in kendisi olduğunu söyleyen yorumcular, toplumun eğitilmesi ve dönüştürülmesi için sanatın gerekliliğine vurgu yapıldığını söylerler. Hatta bu nedenle Osman Hamdi Bey’in sanat okulu ve müze açtığının da altını çizerler. Bu yorumcular, kaplumbağa imgesi için sanatçının Charles Baudelaire’nin Modern Hayat Ressamı kitabında bahsi geçen,-kendisinin de tanık olduğu- Paris sokaklarında dolaşan kaplumbağalardan esinlendiğini iddia ederler. Üç padişah görmüş Osman Hamdi Bey’in,  toplumu sanatla eğitmek gerektiğine vurgu yaptığını belirtirler.

Hatta bazı yorumcular, adamın neyi üflemeyip arkasında tutmasını ise dervişin bile sabrının sınırı olduğunu ve sanatçının kaplumbağalarla betimlediği halkı eğitme işinden vaz geçtiğini anlattığını söylerler.

Tour du Monde isimli Fransızca derginin 1869 tarihli sayısında çıkan, soldaki resmini gördüğünüz gravürden etkilenerek sanatçının bu tabloyu oluşturduğunu söyleyenler de var. Hatta dergide bu resim, “Charmeur de tortues” yani Kaplumbağa Terbiyecisi adıyla basılmış. Bu yorumcular, kanıt olarak sanatçının 1869’da babasına yazdığı mektupta “yolladığınız Tour du Monde dergisini okudum.” cümlesini gösterirler. Gerçi dergi 1869 da basılmış, resim ise 1906 yılında çizilmiş, arada 37 yıl gibi çok uzun bir zaman dilimi var... Biz sadece sanat tarihçilerinin söylediklerini sizlere aktarıyoruz.

Kim nasıl yorum yaparsa yapsın, bir figür ve tarz ustası olan Osman Hamdi Bey’in bu tabloyu yaparken neler düşündüğünü tam olarak kimse bilemez elbette.  Ama şu da bir gerçek ki, tabloya baktığımızda üzerinde düşünülerek yapılmış  olduğu direkt gözümüze çarpıyor. Özel bir mekan seçimi, özel renk tonları kullanımı, özel ışık oyunları ile karşılaşıyoruz ve bu durumdan etkilenmemek gerçekten de mümkün değil.

Son olarak resmin teknik anlamda yorumlarını özetleyelim. Eseri olağanüstü bulan yorumcular, sadece pencereden içeriye gelen ışığa ve bu ışığın kaplumbağaların üzerine dikkatleri yoğunlaştırmadaki başarısına vurgu yapıyorlar.

Sayısız kopyası olan bu şahane eserin mağazamızda  bulunan 1000-1500-2000 parçalık puzzle formlarına ve 570 parçalık puzzle saate buradaki linkten ulaşabilirsiniz.

Keyifli puzzle’lamalar..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder