14 Kasım 2014 Cuma

174. Doğum günün kutlu olsun Oscar Claude Monet!


14 Kasım 1840‘da Fransa’da doğmuş Oscar Claude Monet! Yani 174 yıl önce tam da bugün! İyi ki doğmuş, aradan geçen yıllara rağmen bakmaya doyamadığımız şahane resimler bırakmış geride.

Resim sanatıyla ilgilenenler "Monet hakkında ilk aklınıza gelen nedir?" sorusuna, muhtemelen sanatçının  empresyonizm-izlenimcilik akımının yaratıcısı olduğu yanıtını verirler. Öyledir, yani farklı bir bakış açısıyla dünyayı izlemiş, gördüklerini olduğu gibi değil, ruhunda yankılandığı şekliyle tuvale dökmüştür sanatçı. Doğayı, ışığın etkilerini o kadar güzel anlatmıştır ki, empresyonist akımın lideri ilan edilmiştir.

Impression Sunrise, Soleil levant , Monet 1873

Le Havre’deki bu resme önceleri “Marina “ adını koyar Monet. Fotoğrafçı Nadar’ın 1874 yılındaki sergi için yaptığı kataloğa konulacaktır resim ve Edmond Renoir daha net bir açıklama ister Monet’ten. Monet cevaplar:

“Impression, Sunrise - İzlenim, Gündoğumu
 ve yeni sanat hareketinin ismi böyle çıkar ortaya. Empresyonizm, diğer bir deyişle izlenimcilik böyle doğmuştur.
Le jardin des Hoschede a Montegeron-1876


 Sanat tarihinin en iyi peyzaj ressamlarından biridir Monet. Aynı manzaranın değişik ışık ve hava koşulları altında seri halinde resimlerini yapmıştır. Renkler üzerinde bir prizma gibi çalışmış, kendi doğal bileşenlerine ayrılmış hallerini yakalamakta ustalaşmıştır.

"The Bridge at Argenteuil", Claude Monet 1874

Bitkilere hayrandır, nerede yaşarsa yaşasın  kendine  mutlaka bir bahçe oluşturmuştur. Hatta evinin dekorasyonunda  bahçesinin renklerine sadık kalmaya özen gösterdiği için, konuklarının evine ziyarete geldiklerinde kendilerini adeta Monet’in şahane resimleri arasında dolaşır gibi hissettikleri söylenir.



Empresyonist sanatta ana unsur renklerin kullanılışıdır, yani çizgilere gerek duymadan iç güdülerle yapmaktır resmi.
Monet, kariyerinin başlarında iken  “Studyo Corner” resminde olduğu gibi, koyu renkleri kullanmıştır.
1860’dan itibaren ise  koyu renkleri terk etmiş ve saf ışık renklerinden ibaret olan bir palet ile çalışmaya başlamıştır. 1905 yılında kendisine renkler konusunda sorulan bir soruya şöyle yanıt vermiştir sanatçı:

“Kullandığım renkler konusunda enteresan olan şey nedir? Birisinin başka bir renk grubuyla daha iyi veya daha parlak resimler yapacağını düşünmüyorum. Burada önemli olan, renkleri nasıl kullandığınızı bilmektir. Onların seçimi de bir alışkanlık meselesidir. Kısacası ben, beyaz kurşun rengi, kadmiyum sarısı, kobalt mavisi, krom yeşili ve parlak kırmızı kullanıyorum, hepsi bu’”

Monet, ne gördüyse onu resmetmiştir.
Zaman içinde kademeli olarak kırmızılar ve sarıların O’nun resimlerini işgal etmeye başladığına, mavilerin kaybolduğuna tanık oluruz. 1919 Weeping Willow ve 1920 Waterlilies’de olduğu gibi detaylar solmaya başlar bir dönem.  

Çünkü katarakt olmuştur sanatçı. Gözündeki kataraktın etkileri aynı motifi tasvir eden bazı resimlerinde  rahatça gözlemlenebilir. Örneğin, 1897 de yaptığı “Japon Köprüsü” ve 1923 de yaptığı "The Waterlily Pond"

"Water-Lily Pond", Claude Monet 1897,

Hasta gözünden renkler


1908 yılında 68 yaşındayken Monet’in her iki gözü de katarakt olur,  görme yetisini kaybetmeye başlar. Kataraktın ilk işaretlerini 1908 yılında Venedik’te yaptığı resimlerde görmek mümkündür.

Katarakt, renklerin filtrelendiği tabakada ilerleyen bir donukluk oluşturur. Hastalık ilerledikçe kişi beyazları sarı, yeşilleri sarı yeşil ve kırmızı ya da turuncu olarak görmeye başlar. Maviler ve morlar, yerini kırmızılar ve sarılara bırakır, ayrıntılar kararır ve şekiller puslu hale gelir.



Katarakt nedeniyle görüşü değişse de Monet çalışmaya devam eder. Etiketlerde yazılanlardan renkleri bilir ve hep aynı renkleri sipariş etmeye devam eder.

“Benim kötü görmem, her şeyin sisli olduğu anlamına geliyor, hatta o kadar güzel ki bu, göstermek istiyorum”

 demiştir kendisiyle yapılan bir söyleşide. Neredeyse gözlerini kaybedecekken 1923 yılında, ölmeden 3 yıl önce ameliyat olur ve renkleri tekrar eskisi gibi görmeye başlar.





Sanatçının Argenteuil’deki mutlu hayatı 


1872 yılında Claude Monet, 8000 nüfuslu küçük bir kasaba olan Argenteuil’e taşınır. "Poppiesat Argenteuil” adlı tablosu  “Impression, sunrise” ile birlikte 1874 yılında bu kasabada iken sergilenir. 
Monet’in en ünlü resimlerinden biridir bu, belki de biricik aşkı, Camille, çiçekler arasında yüzer gibi göründüğü içindir. 

"Poppies at Argenteuil", Claude Monet 1873

Güzel bahçeli bir evde oturmaktadır. Genç bir karısı ve küçük bir çocuğu vardır. Dahası, resimleri satılmaktadır.

"TheLuncheon",  Argenteuil’deki mutlu aile günlerini yansıtan bir resimdir. Sakin bir yaz günü öğleden sonra vakti, küçük oğlu Jean Monet yerde oturup oyun oynuyor, sevgili eşi Camille ise arka planda görünüyor.

The Luncheon, Claude Monet 1873
“Aniden bana bir vahiy geldi sanki ve benim göletin ne kadar büyülü olduğunu fark ettim. Paletimi aldım, o zamandan sonra neredeyse hiç başka modelim olmadı!”  Claude Monet

"Nymphéas, effet du soir"
Claude MONET 1897

Monet hakkında söylenecek çok söz var aslında. Siz puzzleseverlere sanatçıyı  kısmen de olsa tanıtabildiysek ne mutlu bize..

 Claude Monet’in eserlerinden üretilen puzzle’lara mağazamızdan ulaşabilirsiniz.  

Keyifli puzzle'lamalar...



KAYNAK: http://www.intermonet.com
UYARLAMA ÇEVİRİ : www.puzzlegaleri.com 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder