8 Aralık 2015 Salı

Uglydoll-çirkin bebeklerin hikayesini biliyor musunuz?



Dünyayı kasıp kavuran “Uglydoll” fırtınası ile tanışmış mıydınız?
“Çirkin bebekler” anlamına gelen bu markadaki sevimli peluş karakterler, farklılıklarımızı kabul ederek, kusurlarımızla barışık yaşamamız gerektiğini bizlere anlatıyor. Ayrıca kayda değer bir mizah duygusu ile bizleri eğlendirmeyi de başarıyorlar.
Markanın yaratıcıları Kim ve Horvath, ‘ugly’ (çirkin) sözcüğünün, bu bebeklerde “benzersiz ve özel“ anlamına geldiğini belirtiyor ve bizi farklı kılan özelliklerimizle gurur duymamız gerektiğinin altını çiziyorlar.
Bu afacan, karikatürümsü yaratıklar aslında hiçbir şey değiller, sadece çirkinler! Baboo, Big Toe ve Puglee gibi isimleri olan bu yaratıkların elbette barbi bebeklerle hiçbir benzerlikleri yok, onları özel kılan da bu zaten!
Gelin size Uglydoll’lerin kendileri kadar sevimli ‘doğum’ hikayelerini anlatalım kısaca.
Her şey, David Horvath’ın üniversitedeki kız arkadaşı Koreli Sun-Min Kim’e yazdığı mektuplarda çizdiği ‘doddle’ yani karalamalar ile başlamış. Sonradan evlenen bu ikilinin hayali zaten bir oyuncak yaratarak çocukları mutlu etmekmiş ve hayallerine kavuşmuşlar.

Group Photo, David Horvath (1000 parça Heye Puzzle)

Nasıl mı?
Şöyle ki, Kim ve Horvath, 2001 yılında okullarını bitirince birbirlerinden uzak kalmışlar, Kim memleketi Kore’ye dönmüş. Bu süre zarfında Horvath hep mektup yazmış Kim’e. Bu mektuplarında önlük giyen turuncu  küçük bir canavar çiziyormuş. Bu önlüklü küçük canavarla Horvath, Kim’i Amerika’ya geri getirebilmek için ne kadar çok çalıştığını ifade ediyormuş. Meşhur Uglydoll karakteri Wage, işte  böyle sevgi dolu bir amaçla doğmuş.
 Oyuncak tasarımcısı olarak çalışan annesi, Horvath’ı kendi çalıştığı şirketin yöneticileri ile tanıştırmak istemiş, gönülsüzce ve annesini mutlu etmek için o işe başvurmuş Horvath.
Tam da o yılbaşında Kim, Horvath’ın karalamalarındaki önlüklü karakterin oyuncağını elleriyle dikmiş ve O’na hediye olarak göndermiş. Horvath o kadar mutlu olmuş ki, arkadaşlarına göstermek için o oyuncağı hep yanında taşıyormuş.
Aynı zaman zarfında Horvath’ın Eric Nakamura adlı bir arkadaşı, Asya’nın popüler kültürüne ait ürünler satan mağazasını Los Angeles’da yeni açmış. Bu el yapımı çirkin  oyuncağı çok beğendiği için mağazasında satmak istemiş. Kim’den istedikleri  20 tane oyuncak, iki hafta sonra Kore’den kargo ile gelmiş ve Nakamura’nın mağazasında bir günde hepsi  satılmış.  Takip eden bir buçuk sene boyunca Kim, yaklaşık 1500 tane Uglydoll’u elleriyle dikmiş. O dikene kadar oyuncaklar hızla satılıyormuş. Dolayısıyla bakmışlar olmayacak; önce  Kore’de Kim’e yakın bir fabrikayla anlaşmışlar, sonra o da yetmeyince Çin’de üretim yaptırmaya başlamışlar.
Şu anda Kim ve Horvath evli, 2 yaşındaki kızları Mina ile birlikte Manhattan Beach’de yaşıyorlar ve yeni karakterler dizayn edip, bu karakterlere yeni hikayeler yazmakla meşguller. Uglydoll markası ise artık bütün dünyada biliniyor!
Ne kadar güzel bir hikaye değil mi?

Uglytown, David Horvath (1000 parça puzzle)

Oyuncak Üreticileri Derneği tarafından 2006 yılı “yılın özel oyuncağı” ödülüne layık görülen Uglydoll, her yaş grubuna hitap eden ürünlere sahip.
Uglydoll, sadece bir oyuncak markası olmakla kalmayıp  kitaplar, figürler, saatler, gömlekler, şapkalar, battaniyeler, kadın çantaları, yastıklar ve elbette ki puzzle’lar olarak da üretilmeye başlanmış. 

Puzzleseverler için iyi haber ise şu:
Ünlü puzzle markası Heye, puzzleseverleri 1000 parçalı  Uglydoll’ler ile buluşturmaya yeni kataloğunda da devam ediyor.
 Heye’nin Uglydoll puzzle’larını gerek çözerken, gerekse çerçeveletip duvarınıza astığınızda güzellik kavramını sorgulayacak ve kusurların kabulu konusunda kendinizi daha gelişmiş hissedeceksiniz. Üstelik bu puzzle’lar size ve çevrenize neşe de getirecek!
Bu arada hatırlatalım; Ugly fan’larının kendi evrenleri de var: UGLYVERSE! Yani bizler gibi diğer ölümlülerin yaşadığı ‘Universe’’e alternatif olan evren… 

Son olarak her birinin ayrı hikayesi olan Uglyverse sakinlerinin  en meşhur olanlarından Babo’yu tanıyarak yazımızı bitirelim:

Babo, bir sorun çıktığında ilk ortaya çıkıp sizi koruyan mavi canavar! Birisi size zor anlar mı yaşatıyor, Babo hemen sizin arkanızda yer alır, çok meraklı ve yaramazdır ve bir de kurabiye yemeyi çok sever. 
“ Babo” sözcüğü Korece “aptal” anlamına gelir. Ama asıl anlamı çok özel, çünkü Kim ve Horvath üniversite yıllarında iki sevgili iken, Kim Horvath’a “babo” diye seslenirmiş…
 
KAYNAKLAR:
http://uglyverse.webs.com/

http://www.wsj.com/articles/SB10001424127887324907204578187510242227022
http://articles.latimes.com/2009/aug/18/business/fi-uglydolls18
http://variety.com/2015/film/news/uglydoll-movie-stx-entertaiment-1201507456/