Dünyayı kasıp kavuran “Uglydoll” fırtınası ile tanışmış
mıydınız?
“Çirkin bebekler” anlamına gelen bu markadaki sevimli peluş
karakterler, farklılıklarımızı kabul ederek, kusurlarımızla barışık yaşamamız
gerektiğini bizlere anlatıyor. Ayrıca kayda değer bir mizah duygusu ile bizleri
eğlendirmeyi de başarıyorlar.
Markanın yaratıcıları Kim ve Horvath, ‘ugly’ (çirkin) sözcüğünün,
bu bebeklerde “benzersiz ve özel“ anlamına geldiğini belirtiyor ve bizi farklı
kılan özelliklerimizle gurur duymamız gerektiğinin altını çiziyorlar.
Bu afacan, karikatürümsü yaratıklar aslında hiçbir şey değiller,
sadece çirkinler! Baboo, Big Toe ve Puglee gibi isimleri olan bu yaratıkların
elbette barbi bebeklerle hiçbir benzerlikleri yok, onları özel kılan da bu
zaten!
Gelin size Uglydoll’lerin kendileri kadar sevimli ‘doğum’ hikayelerini
anlatalım kısaca.
Her şey, David Horvath’ın üniversitedeki kız arkadaşı Koreli
Sun-Min Kim’e yazdığı mektuplarda çizdiği ‘doddle’ yani karalamalar ile
başlamış. Sonradan evlenen bu ikilinin hayali zaten bir oyuncak yaratarak
çocukları mutlu etmekmiş ve hayallerine kavuşmuşlar.
Group Photo, David Horvath (1000 parça Heye Puzzle) |
Nasıl mı?
Şöyle ki, Kim ve Horvath, 2001 yılında okullarını bitirince birbirlerinden
uzak kalmışlar, Kim memleketi Kore’ye dönmüş. Bu süre zarfında Horvath hep
mektup yazmış Kim’e. Bu mektuplarında önlük giyen turuncu küçük bir canavar çiziyormuş. Bu önlüklü küçük
canavarla Horvath, Kim’i Amerika’ya geri getirebilmek için ne kadar çok çalıştığını
ifade ediyormuş. Meşhur Uglydoll karakteri Wage, işte böyle sevgi dolu bir amaçla doğmuş.
Oyuncak tasarımcısı
olarak
çalışan annesi, Horvath’ı kendi çalıştığı şirketin
yöneticileri ile tanıştırmak istemiş, gönülsüzce ve annesini mutlu etmek için o
işe başvurmuş Horvath.
Tam da o yılbaşında Kim, Horvath’ın karalamalarındaki önlüklü
karakterin oyuncağını elleriyle dikmiş ve O’na hediye olarak göndermiş. Horvath
o kadar mutlu olmuş ki, arkadaşlarına göstermek için o oyuncağı hep yanında
taşıyormuş.
Aynı zaman zarfında Horvath’ın Eric Nakamura adlı bir arkadaşı,
Asya’nın popüler kültürüne ait ürünler satan mağazasını Los Angeles’da yeni
açmış. Bu el yapımı çirkin oyuncağı çok
beğendiği için mağazasında satmak istemiş. Kim’den istedikleri 20 tane oyuncak, iki hafta sonra Kore’den
kargo ile gelmiş ve Nakamura’nın mağazasında bir günde hepsi satılmış.
Takip eden bir buçuk sene boyunca Kim, yaklaşık 1500 tane Uglydoll’u
elleriyle dikmiş. O dikene kadar oyuncaklar hızla satılıyormuş. Dolayısıyla
bakmışlar olmayacak; önce Kore’de Kim’e
yakın bir fabrikayla anlaşmışlar, sonra o da yetmeyince Çin’de üretim yaptırmaya
başlamışlar.
Şu anda Kim ve Horvath evli, 2 yaşındaki kızları Mina ile
birlikte Manhattan Beach’de yaşıyorlar ve yeni karakterler dizayn edip, bu
karakterlere yeni hikayeler yazmakla meşguller. Uglydoll markası ise artık
bütün dünyada biliniyor!
Ne kadar güzel bir hikaye değil mi?
Uglytown, David Horvath (1000 parça puzzle) |
Oyuncak
Üreticileri Derneği tarafından 2006 yılı “yılın özel oyuncağı” ödülüne layık
görülen Uglydoll, her yaş grubuna hitap eden ürünlere sahip.
Uglydoll,
sadece bir oyuncak markası olmakla kalmayıp kitaplar, figürler, saatler, gömlekler,
şapkalar, battaniyeler, kadın çantaları, yastıklar ve elbette ki puzzle’lar
olarak da üretilmeye başlanmış.
Puzzleseverler için iyi haber ise şu:
Ünlü puzzle markası Heye, puzzleseverleri 1000 parçalı Uglydoll’ler ile buluşturmaya yeni
kataloğunda da devam ediyor.
Heye’nin Uglydoll puzzle’larını gerek çözerken, gerekse
çerçeveletip duvarınıza astığınızda güzellik kavramını sorgulayacak ve kusurların
kabulu konusunda kendinizi daha gelişmiş hissedeceksiniz. Üstelik bu puzzle’lar
size ve çevrenize neşe de getirecek!
Bu
arada hatırlatalım; Ugly fan’larının kendi evrenleri de var: UGLYVERSE! Yani bizler gibi diğer ölümlülerin yaşadığı ‘Universe’’e
alternatif olan evren…
Son
olarak her birinin ayrı hikayesi olan Uglyverse sakinlerinin en meşhur olanlarından Babo’yu tanıyarak
yazımızı bitirelim:
Babo,
bir sorun çıktığında ilk ortaya çıkıp sizi koruyan mavi canavar! Birisi size
zor anlar mı yaşatıyor, Babo hemen sizin arkanızda yer alır, çok meraklı ve
yaramazdır ve bir de kurabiye yemeyi çok sever.
“ Babo” sözcüğü Korece “aptal” anlamına gelir. Ama asıl anlamı çok özel,
çünkü Kim ve Horvath üniversite yıllarında iki sevgili iken, Kim Horvath’a
“babo” diye seslenirmiş…
KAYNAKLAR:
http://uglyverse.webs.com/
http://www.wsj.com/articles/SB10001424127887324907204578187510242227022
http://articles.latimes.com/2009/aug/18/business/fi-uglydolls18
http://variety.com/2015/film/news/uglydoll-movie-stx-entertaiment-1201507456/